İyisiyle kötüsüyle bir yılı daha devirdik. Geçen bu bir yıl içinde hepimizi üzen, bir daha yaşanmasını istemediğimiz kötü şeylerin olduğu gibi herkesi sevindiren iyi şeyler de oldu. Bunların bir çoğunu zaten haberlerde izliyor, gazete, blog gibi mecralarda okuyoruz. Çok çabuk unutan bir toplum olarak değişen her yeni gündemde, iyi şeyleri de kötü şeyleri de sanki hiç olmamış gibi geri plana itiyoruz. Yaşanmamış kabul ediyoruz. Her sene sonunda geçen bir yılı değerlendirdiğimizde unuttuğumuz ne kadar da çok şey olduğunu işte o zaman daha iyi anlıyoruz.
Kendi kişisel hayatımızda da aynı şeyler söz konusu. Şöyle geriye ta bir yıl önce bu zamana geri döndüğümüzde 2009 için neler planlıyordunuz bir düşünün. Sonra neler yaptınız ne kadarı planlarınıza uydu ne kadarı uymadı? Bir değerlendirin. Ben şahsen her akşam yatağa başımı koyduktan sonra uyumadan kısa bir süre önce gün içinde neler yaptığımı neyi iyi neyi kötü yaptığımı tartmaya çalışırım. Ertesi gün neler yapacağımı neler yapmayacağımı düşünürüm. Bu değerlendirme sonucunda uzun vadede neyi daha doğru yapabilirim daha iyi planlayabilirim anlamaya çalışırım. Tabi her şey dört dörtlük yolunda gidecek diye bir durum söz konusu değil. Bunun için de mümkün olduğunca B planı hatta C planı da önceden hazırlanmalı ve böyle durumlarda devreye girmeli.
Koca bir yılı önceden planlayıp neler yapacağımızı bir yıl önceden kestirmek mümkün olabilir mi? Hatta şartlar değiştiğinde hemen başka bir plana geçmek? Bu neyi ne kadar çok istediğimize ve bunun için ne kadar çalışmamız gerektiğini bilmemize bağlı. Hatta en önemlisi ne kadar fedakar olacağımıza bağlı. Her sene başında böyle bir planlama yaparken bu başlıklar üzerinde durur ve kendimce bir plan hazırlarım. Bir plan hazırlamak kadar o plana uygun davranmak ta o kadar önemlidir. Ancak bu şekilde hedeflerimize ulaşmış, başarılar elde etmiş oluruz. Geçen bir yılı mutlu bitirmiş oluruz.
Planlara uymakta en çok zorlanılan konu sanki günler hiç bitmeyecekmiş gibi düşünmek. Hayır! Günler bitiyor. Hiç anlamıyorsunuz bile. Bir bakmışsınız güle güle 2010 diyorsunuz. Günlerin su gibi çabucak geçip gittiğini düşünerek günü iyi değerlendirmeli, an’ı yaşamalı, planlarımız doğrultusunda hareket etmeliyiz.Yapılması gereken bir işi aynı gün yapmalı başka günlere ertelenmemeli. Benim de çok sık olarak karşılaştığım bir problem olan erteleme ile baş etmenin yolu yine fedakar davranarak gün içinde neye ne kadar zaman harcayacağımızı belirlemekle mümkün. Bu sayede yapılması gerekenlere öncelik verirken arta kalan zamanda diğer işlerimiz ile uğraşırız. Örneğin ben her gün kendi bloguma yazı yazmak, diğer blog ve web siteleri incelemek, gelen e-postaları okumak-cevap vermek için iki saat vakit ayıracaksam bu 3 saat olmamalı. Çünkü geçen her dakika sonraki planınıza ayırdığınız zamandan götürüyor. Bu sene özellikle belli konularda daha çok fedakar davranarak mümkün olduğunca planlarımda sapma olmaması için gayret göstereceğim.
Son olarak yine yazının başında söylediğim gibi yeni olaylar karşısında yaşanan geçmiş olayları unutmamalıyız, yaşanan her olaydan ders çıkartmalıyız. Naçizane düşüncelerim bunlar. Sizler de yazdıklarıma ek olarak belirtmek istediğiniz şeyler olursa ve/veya kendi fikirlerinizi paylaşmak isterseniz yorumlarınız bekliyorum. Herkese sağlıklı, mutlu, huzurlu, bol kazançlı bir yıl diliyorum.
