Duman’dan iki yeni albüm
Uzun bir süredir müzik başlıklı yazılar yazmıyordum. Aslına bakarsanız uzun bir süredir doğru dürüst bir yazı bile yazmıyorum. Sitenin görünümünü değiştirdim onunla ilgili düzenlemeler biraz zamanımı aldı. Neyse gelelim konumuza. Sizlere 4 sene aradan sonra iki albüm birden çıkartan Duman‘ın albümünden bahsetmek istiyorum. Duman, Türk Rock müziğinin en sevdiğim gruplarından biri benim için. 99 yılında ilk çıkardıkları “Eski Köprünün Altında” adlı albümünden beri takip ediyorum. O yıl üniversiteye yeni başlamıştım ve sabah akşam sürekli Duman dinliyordum diyebilirim. Aradan geçen on yıl içerisinde (o kadar oldu mu ya?!) biri konser olmak üzere üç albüm ve bir de DVD albüm çıkartılar.
ABD’nin Washington D.C. şehrinde, bir metro istasyonu. Soğuk bir ocak sabahı, siyah tişörtlü ve beyzbol şapkalı bir adam gelir ve kutusundan kemanını çıkarıp sokakta çalmaya başlar. 45 dakika boyunca Bach çalan sokak müzisyeninin önünden, işe gitme saati kalabalığı olduğu için, hesaplamalara göre binlerce insan geçer. İlk üç dakika boyunca müzisyeni fark edip duraksayan sadece tek bir kişi vardır. O da biraz yavaşlayıp durakladıktan sonra yoluna devam eder! Bir dakika sonra kemancının ilk bahşişi olan bir dolar, keman kutusuna bir hanım tarafından atılır. Hanım parayı attıktan sonra müziği dinlemeden yürümeye devam eder. Müzisyenle en çok ilgilenen 3 yaşındaki bir oğlan çocuğu olur. Bir süre duraksayıp seyrettikten sonra annesi tarafından yola devam etmesi için aceleyle sürüklenir. Devam eden dakikalarda kemancıyla en çok ilgilenen çocuklar olur. Çoğu seyredip, dinlemeye yeltenirler ama anne veya babaları buna izin vermez ve çocukları alarak yollarına devam ederler.
