Lise yıllarımda hiç kaçırmadığım radyo programları vardı. Örneğin Beyaz’ın Radyo D’deki programı. Ya da Geveze Show. Sabahları az da olsa dinleme fırsatı bulduğum Nihat Sırdar. Bir de geceleri yatmadan önce mutlaka dinlediğim Gecenin Melon Şapkası. Bu bahsettiğim programların bazıları biliyorum yayınlarına devam ediyor ama artık eskisi gibi radyo dinleyemiyorum. Bunun en önemli nedenlerinden biri yayın saatlerinin denk gelmemesi ama fırsat bulduğum zamanlarda açtığım radyolardaki programlar da dinlenmeyecek kadar kötü. Radyolar artık SMS veya E-Posta yoluyla mesaj atarak istek şarkı ve selam gönderen kişilerin yazdıklarını okuyan radyo programcılarıyla dolu. Ya da saçma sapan yaptığı esprilere altına dayadığı gülme efektiyle sadece kendisi gülen programcılarla. Hele bir de iki şarkı arasında on beş dakika süren garip garip reklamlar da yok mu? Ha bir de popüler olmuş her yerde çalan bir şarkıyı sürekli istek alıyor diye saat başı çalanlar var onlara diyecek hiç bir şey bulamıyorum. Kardeşim ben radyo açtıysam müzik dinlemek istiyorum. Ne sürekli konuşan birini, na saat başı çalan aynı şarkıları, ne de garip garip reklamları. Eminim benim gibi düşünen çok kişi vardır. Böyle düşünen bir çok kişinin de radyo dinlemediğini, yapabiliyorsa benim gibi bir MP3 player ile sevdiği müziklerden bir seçme hazırlayıp onu dinliyordur yolda, otobüste, serviste falan.
Neyse benim aslında bu yazıyı yazma amacım uzun zamandır dinlemekten zevk aldığım iki radyo istasyonundan bahsetmek istiyordum. Ama iyilerinden bahsedeceksem kötülerinden de bahsedeyim de aradaki fark biraz daha belli olsun istedim. Bunlardan birincisi bir seneyi aşkın süredir daha test yayınındayken dinlemeye başladığım 106 Pal Statiton. Frekans tanıdık gelebilir. İstanbul Fm’in eski frekansını alarak yayına başlayan bir radyo istasyonu çünkü. Hit olmuş yabancı şarkıların çalındığı Pal Station’daki programları güzel bir Türkçe’yle çok uzatmadan sadece şarkının adını anons eden programcılar sunuyor. Üstelik dinlediğim sürece boyunca sadece kısa kısa birkaç kez reklama denk geldim. Hit şarkı derken popüler olmuş yeni şarkılardan ziyade 80’li ve 90’lı yıllardan güzel parçalar da yer alıyor sürekli olarak. Haftada bir yenilenen HOT 40 sıralaması ise ayrı bir keyif. 106 frekansında yer alan Pal Station’u dinlemediyseniz mutlaka dinleyin özellikle bahsettiğim konulara çok önem veriyorsanız.
Gelelim ikinci radyo istasyonuna. Sadece birkaç aydır dinliyorum ama şimdiden çalınan parçalarla dinlediğim favori istasyonları arasında yerini aldı. Adı Radyo Voyage olan bu istasyonda ambient, soundtrack, dünya müziği, klasik, etnik jaz ve new age türünde şarkılar çalmakta. Doğuş Grubuna ait radyo şuan daha test aşamasında olup, 107,4 frekansında yayın yapmakta. Canlı biri duyabilmiş değilim daha. Ardı ardına sürekli müzik çalmakta. Özellikle dinlemekten çok zevk aldığım enstrümantal ve etnik müzikleri sizler de seviyorsanız mutlaka dinleyin. Radyo şu sıralar NTV’nin isteği üzerine Internet üzerinden olan test yayınını durdurmuş durumda. Bu yüzden sadece radyolardan dinleyebileceğiz.
Not: Burada bahsettiğim radyo frekansları sadece İstanbul için geçerli sanıyorum. Diğer illerdeki frekansları bilmediğim gibi olup olmadığını dahi bilmiyorum. Merak edenler sitelerine girip bakabilir.
Pal Station 106 ı canlı dinlemek için tıkla. Media Player ile dinlemek için gereken url: mms://95.211.10.143/pal106
Radyo Voyage şimdilik bir web sayfası yok. Canlı dinleme imkanı sunmuyor. Internet üzerinden yapılan yayın NTV’nin isteği üzerine durdurulmuş. Tam olarak nedenini bilmiyorum. NTV duy sesimi ve bu güzel radyonun yayına izin ver. Artık Internet üzerinden de dinleyebilelim. Düzeltme: Artık dinlenebiliyor işte adres: http://live.medianova.tv/ntv/radyovoyage.asx
