Görev çubuğu: Değnek-ül vazife Çift tıklama: Tıkırtı-ül tekerrür Administrator: Sahip-ül edevat Software: Edevat-ül yumuşak Hardware: Edevat-ül civanmert Anti spyware: Müdafaa-ül hafiye My documents: Şahsi evrak Internet: Allâme-i ulûl arz Google: Kaşif-ül âli Google earth: seyr-ül arz, kaşif-ül arz Denetim masası: Sehba-i saltanat Cd rom: Pervane-ül hâfiza Ekran: Perde-ül temaşa Kasa: Kaide Enter: duhûl Virüs: Deyyus […]
1921 ve 1956 yılları arası yaşamış ünlü bir ressam olan Jackson Pollock un anısına yapılmış olan bu web sitesi bizlerede biraz resim yeteneğimizi keşfetmemizi sağlıyor. Peki kimdir Jackson Pollock? Jackson Pollock (d. 28 Ocak 1912, Wyoming, ABD – 11 Ağustos 1956, New York, ABD), soyut dışavurumcu ressam, 20. yüzyılın en önemli sanatçılarındadır. Damlatma tekniği (drip
İzledim ve gülmekten parçalarıma ayrıldım. Haberlere ve hatta Beyaz şov’a kadar ünlenen bu vidyolar gerçekten çok komik mutlaka izleyin..:) Tansu, Ömür ve Volkan… Üç kafadar zekice düzenledikleri parçaları kayıt etmişler daha sonra içlerinden bir tanesi diğerlerinin haberi yokken YouTube’a vermiş. Buyrun izleyelim. Sütü seven kamyoncu: Bana kitap al:
Osmanlı zamanında Bizans donanması ile Osmanlı donanması savaşacaklar. Bizans 100 gemilik muhteşem bir donanma hazırlar ve denize açılır. Donanmanın başında Andropolos vardır. Andropolos en öndeki geminin burcunda elleri göğsünde heybetli bir heykel gibi durmaktadır ve hemen arkasında yaveri vardır. Hep birlikte Osmanlı donanmasını beklemektedirler. Yukarıdan gözcü bağırır: “Komutanım Osmanlı donanması 30 gemiyle göründü !” Komutan
YouTube’ da şöyle bir dolaşıyordum ki bu video ile karşılaştım. Başta ne olduğu konusunda bir fikrim yoktu. Belki bir kaza yada başka bir şey bekliyordum. Sonrasında malum beni kopartan ana geldi. Zaten video o kadar kısa ki gelmeside geçmeside uzun sürmedi. Bir baktım ben yerdeyim. Gülmekten karnıma ağrılar girdi, bir süre kendime gelemedim. İzleyin derim
Yıllar geçtikçe Türkçe’miz bazı değişikliklere uğrayarak kullandığımız kelimelerden tasarruf etmişiz anlaşılan. Yıl: 1965 Karşıma âniden çıkınca ziyâdesiyle şaşakaldım.. Nasıl bir edâ takınacağıma hükûm veremedim, âdetâ vecde geldim. Buna mukâbil az bir müddet sonra kendime gelir gibi oldum, yüzünde beni fevkalâde rahatlatan bir tebessüm vardı.. Üstümü başımı toparladım, kendinden emin bir sesle ‘akşam-ı şerifleriniz hayrolsun’ dedim..
