Online alışverişin sitelerinin yaygınlaşması ile birlikte İnternet üzerinden alışveriş yapan bir çok kişinin aklına şu soru mutlaka takılmıştır. En uygunu hangisi? Bunu yapmanın yolu alacağımız ürününün satışını yapan siteleri tek…
İnternet’in en çok tercih edilen kullanım alanlarından biri de hiç kuşkusuz e-ticaret. İnternet üzerinden yapılan alışverişler ile hem kıymetli olan zamanımız hem de zar zor kazandığımız paramız bize kalıyor. Hele aradığımız bir ürünü piyasadan çok uygun fiyata bulduysak hiç vakit kaybetmeden alabiliyoruz. Grup alışveriş siteleri bu işi oldukça iyi yapıyorlar. Şimdiden o sitelerden bir çok ürün ve hizmet satın aldım. Peki öyle bir site olsa ki sitedeki ürünleri bedavaya alabilesiniz. Bu nasıl olabilir diye soranlara cevabım buyukdepo.com olacak.
Bir zamanlar sene sonlarında ücretli çalışan kişiler bir yıl boyunca topladıkları fişleri tek tek yazıp vergi iade zarflarına koyarak iş yerlerine teslim ederlerdi. Sonrasında da topladıkları fişin belli bir oranında vergi iade parası alırlardı. Şimdi bu uygulama kalktı artık aylık olarak ücretlere asgari geçim indirimi (AGİ) adında ücret ödenmekte. Bu yüzden de artık fiş toplanmaz oldu, alışveriş sonrasında fiş istenmez oldu. Bedava alışverişle bu fiş toplamanın ne ilgisi var diyorsanız şimdi konuya giriyorum.
Internet sayesinde dünya küçüldükçe küçülüyor. Bu özellikle alışveriş tutkunları için önemli bir avantaj haline gelmiş durumda. Ülkemizde satışı yapılmayan veya fazla pahalı olan ürünleri satın almak Internet sayesinde fazlasıyla kolay…
Hayatımızın önemli bir parçası haline gelmiş olan Internet özellikle ucuz alışveriş yapmanın da en önemli yollarından biri. Alışveriş yaptığımız site yurt içinden bir siteyse en kısa sürede adresimize siparişimiz ulaşır, ödemeyi yine kredi kartı yoluyla anında tahsil edilir. Buraya kadar her şey basit. Peki alışveriş yapmak istediğimiz site ABD’de olan bir siteyse, işte o zaman sorunlar başlar. Çoğu site Türkiye’ye teslimat yapmadığı gibi Türkiye’den ödeme de kabul etmez. Böyle bir alışveriş yapmanın en kolay yolu. ABD’de bir adresiniz olması. Eğer bir tanıdığınız falan yoksa bu da çok mümkün olmayacaktır. 
Peki e-bay.com, buy.com gibi Türkiye’ye teslimat yapmayan sitelerden nasıl olacak ta alışveriş yapabileceğiz? Burada imdadımıza Citi Globeshopper yetişiyor. Biz istediğimiz siteden alışveriş yapıyoruz. Teslimat adresi olarak New-York’ta bulunan Citi Globeshopper’ın adresini yazıyoruz. Siparişlerimiz bu adrese ulaştıktan sonra belirli bir komisyon karşılığında bize gönderiliyor. Aldığımız ürünleri hemen göndermelerini isteyebileceğimiz gibi başka siparişlerle birlikte toplu gönderimleri için bekletmelerini de sağlayabiliyoruz. Citibank’ın “Benim için al” hizmeti sayesinde Türkiye’den herhangi bir kartı kabul etmeyen bir site olsa bile Citibank kredi kartı sayesinde istediğiniz siparişi verebilir, üstelik üç taksit yapabilirsiniz. Citi Globe shopper’ın Türkiye resmi sitesinde anlaşmalı alışveriş siteleri, ücret ve diğer konular hakkında daha net bilgi alabilir, uygulamaya hemen dahil olabilirsiniz.
Şubeye gitmeden oturduğumuz yerden EFT yapmak, fatura ödemek ne kadar da kolay ve rahat. Ama Internet’te bankacılık işlemleri yaparken rahatlıktan çok güvenlik daha önemlidir. Çünkü bizim için rahat olan, hırsızlar için de rahat. Biz şubede sıra beklemiyorsak onlar da silahlı, maskeli şubeyi soymuyorlar.
Birbankacı olarak sürekli çevrimiçi (online) işlem yapmaktayım. Çevrimiçi bankacılık işlemleri yaparken güvenliğin ne kadar önemli olduğunu çok iyi biliyorum. Bu anlamda Internet’te güvenlik nasıl sağlanır, nelere dikkat edilmelidir konulu yazılar fazlasıyla ilgimi çeker ve güvenlik konusunda her türlü önlemi almaya gayret ederim. Ben de bu yazımda, Internette bankacılık işlemlerini yaparken nelere dikkat etmemiz gerektiğinden bahsedeceğim elimden geldiğince.
Gelen bir e-posta sonucu edindiğim kime ait olduğunu bilmediğim bir yazı.
Son patitoyu da attım ağzıma ve BİM’e doğru yola çıktım. Zaten iki adım ötesi BİM. Annemin terliklerini giyip çıkayım dedim, kim iki saat şimdi bağcık bağlayacak. Ama olgun bir erkek insanda eğreti duran şeylerin başında anne terliği geliyormuş canlar, ben bunu anladım. BİM her zamanki gibi sakindi. Klima çalışıyor ama soğutmuyordu. Nasıl bir klima bu diyerek incelemeye başladım. Ama görevli beni balici sandı, Çünkü ayaklarımda da acayip terlikler altımda çamaşır suyu sıçrayıp da rengi atmış bir pijamayla pek de güzel bir gaspçı havası veriyordum. “Abi bu klima üflemiyor galiba” dedim. Ama cevap vermedi, işine döndü. Ben de doğruca patitoların olduğu yere gittim. Aman Allahım bu ne güzellik. Bir sürü patito yan yana. Gel de alma. Hemen iki paket aldım. Zaten sudan ucuz. bir de le porta almak lazımdı. Gittim onu da aldım. Tam arkamı dönüp gidecekken tanıdık bir ses duydum. Pek bir tanıdık. Sanki bir zamanlar kulağıma “aşkım” diye yankılanan bir ses şimdi “süt de alalım. dost süt olsun” diyordu. Bir zamanlar kulağıma “seni seviyorum” diye yankılanan bir ses şimdi “yok muratbey kaşar alalım o daha ucuz” diyordu. Yavaşça arkamı döndüm. Patitolar ve le porta elimden yere düştü. Evet, eski sevgilimdi bu. Bir zamanlar sevdiğim kadındı. Bir zamanlar el ele tutuşarak mal gibi gezdiğimiz kadın.
