Bölünüyor Hücrelerim.. Dökülüyor tek tek önüme.. İçinden çıkamadığım acılar takıldı boğazımda düğümlendi yine.. Aldığım nefes yetmez oldu ciğerime… Ne kadar çeksem de içime.. Kalıyor kocaman bir boşluk derinlerde.. Ne doldurur…
Bazen öyle anlar olur ki kendi duygularımızı bile tanıyamayız. Ne zaman ne istediğimize karar veremeyiz. Karşımızdaki kişilerde bile aradığımız özellikler konusunda emin olamayız. Bu tür karışık duygular içinde olan kişiler için Kanada’lı bir Kızılderili tarafından yazılmış güzel bir yazıyı paylaşmak istiyorum sizlerle.
Geçinmek için ne yaptığın beni ilgilendirmiyor. Neyi özlediğini, kalbinin arzuladığı şeye kavuşmanın hayalini kurmaya cesaret edip edemediğini bilmek istiyorum.
Kaç yaşında olduğun beni ilgilendirmiyor. Aşk için, hayallerin için, yaşıyor olma serüveni için, bir aptal gibi görünme riskini göze alıp almayacağını bilmek istiyorum.
Ay´ının etrafında hangi gezegenlerin döndüğü beni ilgilendirmiyor.
Bundan bir ay kadar önce TÜYAP’a gittiğimi ve orada Sunay Akın‘dan imzalı son kitabını aldığımı söylemiştim. Kitabı bir çırpıda bitirdim ama kitap hakkındaki düşüncelerimi yazmak o kadar hızlı olmadı. Yazmak bugüne nasipmiş. Kitap tekerleğin ilk bulunuşundan günümüze kadar süregelen çeşitli yaşanmış hikayeleri konu alıyor. Tekerleğin ilk bulunuşu diyorum çünkü Sunay Akın, insanoğlunun ilk Ay’a gitme tutkusunun Ay’a bakarak taşları yontup heykelini yapan ilkel insanların devrinde başladığını yazıyor kitabında. Sonrasında bu uğurda hayatlarını feda eden, çeşitli başarılara imza atan insanların hayatlarını, aynı zamanda okuyucuyu hayrete düşürecek olayları anlatarak devam ediyor. Kitabı okurken çok büyük bir keyif aldım. Okuduğum her hikayeden yeni şeyler öğrendim. Daha önce yaşanmış ama hiç bir yerde konu edilmemiş çok özel bilgiler var kitapta. Araştırmacı şair Sunay Akın’ın anlatım tarzı, şiirselliği de toplanınca kitap çok özel bir kitap olmuş. Özellikle bazı hikayelerde başından sonuna kadar anlattığı karakterin gerçekte kim olduğunu hikayenin sonunda öğrendiğimde tam bir sürpriz oluyordu.
İçinde ufak ufak sürprizlerin olduğu, şiir tadında, yaşanmış ama çok az bilinen hikayelerin yer aldığı bu kitabı okumanızı tavsiye ediyorum.
Kitabın arkasından: Cervantes ve Mimar Sinan hangi caminin inşaatında buluştu? Enver Paşa’nın uçağı kaç kez düştü? Piri Reis’in haritası Topkapı Saray’ında nasıl bulundu? İstanbul Boğazı’nı yürüyerek geçen Attila Hülagü’nün sırrı neydi? 157 yıl yaşayan Zaro Ağa’nın Amerika seferi… Atatürk neden hiç uçağa binmedi?
Bu ve buna benzer soruların cevapları hepsi: Ay Hırsızı’nda.
Eğer yeniden hayata başlayabilseydim, İkincisinde, daha çok hata yapardım. Kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım. İlkinde olmadığım kadar neşeli olurdum, Çok az şeyi Ciddiyetle yapardım. Temizlik asla sorun bile olmazdı. Daha…
Her gece yıldızları düşlere taşıdım Ay kendi mateminde bir başına Yıldızlar gözlerinde, sen düşlerimde Her gece yıldızları düşlere taşıdım Karanlıkta aydınlığı yaşadım.. Sözün rengim, fırçam kirpiklerin Bir resim çizdim nemli…
Bu web sitesi, size mümkün olan en iyi kullanıcı deneyimini sunabilmek için çerezleri kullanır. Çerez bilgileri tarayıcınızda saklanır ve web sitemize döndüğünüzde sizi tanımak ve ekibimizin web sitesinin hangi bölümlerini en ilginç ve yararlı bulduğunuzu anlamasına yardımcı olmak gibi işlevleri yerine getirir.
Kesinlikle gerekli çerezler
Çerez ayarları tercihlerinizi kaydedebilmemiz için kesinlikle gerekli çerezler her zaman etkin olmalıdır.
Bu çerezi devre dışı bırakırsanız, tercihlerinizi kaydedemeyiz. Bu da, bu web sitesini her ziyaret ettiğinizde çerezleri tekrar etkinleştirmeniz veya devre dışı bırakmanız gerekeceği anlamına gelir.