wapt image 95
|

Bu ay izlediğim iki film

Bu ay gösterime girmesini sabırsızlıkla beklediğim iki filmi sonunda izleyebilidm. Hangi iki filmden bahsettiğimi bu yazıyı okuyanlar daha iyi bilir. İlk film Mel Gibson’un yönettiği Apokalipto, diğeri 300 Spartalı.

Sizlere şimdi filmleri baştan sona kadar anlatacak değilim. Fakat bu iki filmde de özellikle değinmek istediğim çok önemli bir kaç not var onları yazmadan geçemem. Apokalipto yu izlerken gördüklerim karşısında neredeyse donup kaldım. Çünkü öyle sahneler vardı ki bunun bir film olduğunu unutturur cinsteydi. Filmin konusu, korkunun ecele faydası yoktur sözünden yola çıkılarak yapılmış gibiydi. Bu filmi izlerken Mel Gibson’un yine daha önce hem yönetip hem oynadığı Cesur Yürek i hatırladım. Çünkü bu film de yine Cesur Yürek gibi bir kahramanlık hikayesi. Maya ları nasıl anlattığı, filmdeki şiddet sahneleri yada Mel Gibson’un politik tavrını bir kenara bırakıp filmi film gibi izlediğimizde bu film için söylenecek tek söz mükemmel.

Bir diğer film yine bir kahramanlık hikayesi olan 300 Spartalı ise son zamanlarda izlediğim en iyi tarihi savaş filmi diyebilirim. Güçlü Pers ordusuna karşı sadece 300 askerin ölümüne savaşmasını konu alan bu filmde de izlediğim sahneler gerçekten çok başarılıydı. Savaş sırasında önce ağır başlayıp sonra aniden hızlanan sahnelerle film daha da bir heyecan katıyortu filme. Film bazı sahneleriyle bana Gladyatör ü hatırlattı diyebilirim. Çünkü bir kral, bir asker; onuru için, toprakları için, özgürlük için yenileceğini bildiği bir orduya karşı tüm gücüyle karşı koyuyor. Film savaş ve döğüşme sahneleriyle hiç akıldan çıkmayacak bir film. Bu unsurlar filmi film yapan kısım ama diğer yandan filmde, Pers ordusunu bir ucube gibi göstermesi, sonra yine tamamı (dağ, tepe, ağaç, taş, toprak…) yeşil perde önünde efektlerle hazırlanmış olması filmi bir açıdan çok değersiz kılıyor. Ama filmi film olarak görürsek bu film izlenmeye değer. İzlemeyenler için bu iki filmi hala gösterimdeyken izlemelerini tavsiye ederim.

Rastgele Yazılar

  • |

    28. İstanbul Film Festivali Başlıyor!

    Okunma Sayısı: 513 İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından bu yıl beşinci kez AKBANK sponsorluğunda düzenlenen 28. Uluslararası İstanbul Film Festivali, 4 – 19 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Geçen yıl 170.000 izleyiciyle yine rekor bir rakama ulaşan Uluslararası İstanbul Film Festivali programı bu yıl yine dopdolu. Dünyanın belli başlı festivallerinde gösterilip Türkiye’de merakla beklenen çoğu filmin…

  • |

    Avatar’ı izlemek güzel bir deneyimdi.

    Okunma Sayısı: 600 Aslında üç hafta önce izledim Avatar‘ı ama bu konudaki düşüncelerimi ancak şimdi fırsat bulup yazabiliyorum. Gerçi yazacak çok fazla bir şey yok Altın Küre‘de en iyi film  ve en iyi yönetmen ödülünü alarak ne kadar iyi olduğunu kanıtlamış oldu. Şimdi de Oscar ödülleri için en iyi film dalında aday olmuş durumda. Diğer…

  • |

    Kör Kuyu

    Okunma Sayısı: 668 Günlerden bir gün, köylerden birinde, adamın birinin eşeği, kuyunun  birine düşmüş. Niye düşer, nasıl düşer sormayın. Eşek bu. Düşmüş işte. Belki kör bir kuyuydu, ağzı tahtayla kapatılmıştı belki, üzerine  de  toprak dökülmüştü. Zamanla tahta çürüdü, zayıfladı, toprakta biten otları yemek isteyen eşeğin ağırlığını çekemedi ve güm. Hayvancık saatlerce acı içinde kıvrandı, bağırdı…

  • Sokaktaki gariban kemancı!

    Okunma Sayısı: 525 ABD’nin Washington D.C. şehrinde, bir metro istasyonu. Soğuk bir ocak sabahı, siyah tişörtlü ve beyzbol şapkalı bir adam gelir ve kutusundan kemanını çıkarıp sokakta çalmaya başlar. 45 dakika boyunca Bach çalan sokak müzisyeninin önünden, işe gitme saati kalabalığı olduğu için, hesaplamalara göre binlerce insan geçer. İlk üç dakika boyunca müzisyeni fark edip…

  • Merak Edilenlerle Nihayet Lost!

    Okunma Sayısı: 848 Beklenen hasret sona erdi ve Lost‘un final sezonu geçtiğimiz hafta başladı. ABD’de ki gösteriminin akabinde Türkiye’deki bir çok sitede download linkleri yerlerini almıştı. Tabi alt yazıları unutmamak gerek. Buradan herkesi kutluyorum sizler olmasaydınız bizlerin hali nice olurdu gerçekten. Tabi Digiturk‘ü olanlar için aynı şey pek söz konusu olmayabilir. Çünkü dizi ABD’deki yayınından…

  • Siz vazgeçerseniz onlar da vazgeçer

    Okunma Sayısı: 572 Küresel ısınma konusunda hiç kuşkusuz en büyük suç biz insanlarda. Doğa sanki sadece bizlerinmiş gibi onu kirletmeye ve yok etmeye devam ediyoruz. Oysaki bu yeryüzünde yaşayan yalnız bizler değiliz. Bencil davranarak dünyamızı yaşanmaz hale getirirken bundan doğanın diğer canlıları da olumsuz bir şekilde etkileniyor. Üstelik bu konuda doğadaki diğer canlılar bizden daha…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir