Kültür Sanat konulu en son haberler. Sinema filmleri, yorum ve eleştirileri. Tiyatro oyunları, müze ve sergiler hakkında etkinlik bilgileri. Edebiyat konusunda yeni çıkan şiir, roman, hikaye, çizgi roman kitaplar hakkında bilgiler. Yeni müzik albümleri, konser ve etkinlik haberleri.
Geçtiğimiz günlerde Antalya Konyaaltı Plajı'nda kurduğu açık hava sinemasında, 150 şanslı gencturkcell'liye deniz üzerinde Jaws filmi gösterimi yapan gnçtrkcll, organizasyonun başarıya ulaşması üzerine yeni arayışlara yöneldi. Gelen istekler doğrultusunda, bir…
2002 yılında usta yönetmen Sam Raimi tarafından sinemaya uyarlanan Marvel Comics‘in en beğendiğim çizgi romanlarından biri olan Spider-Man geçtiğimiz hafta tekrar sinemalarda gösterime girdi. Bu kez yönetmen koltuğundaki isim Marc Webb. İlk uzun metrajlı filmi olan 2009 yılı yapımı (500) Days of Summer‘dan sonra böyle büyük bütçeli bir yapıma girişmesi taktire şayan doğrusu.
Şimdi gelelim filme: “Daha önce anlatılmayan bir hikaye anlatacağız” dedikleri The Amazing Spider-Man bu söylemle herkeste büyük bir beklenti oluşturdu. Çünkü önceki 3 filmde Spider-Man bize isteneni sunmuştu. Bu nedenle yeni filmin izleyicide iyi bir izlenim oluşturması için ilk 3 filmden farklı şeyler sunması gerekirdi. Bu yeni serinin 3B olması, Marvel Comics’ten bağımsız bir hikayeye sahip olması bu farklılıkların en başında yer alıyor ve bu da şimdilik yeterli gözüküyor ama öyle mi gerçekten?
Yapımcıların farklı olarak sundukları hikaye, 90’lı yıllarda izlediğim Spider-Man’in çizgi filmdeki hikayesi ile aynı. İlk filmde örümcek adamın fırlattığı ağ vücudundan çıkan bir organik yapıyken bu filmde daha önce de çizgi filminde izlediğim gibi kolundaki bilekliklerden çıkan yapay bir ağ. Hatta zaman zaman bilekliklerinde ağ kalmadığı durumlar olurdu film daha da heyecanlı olurdu. Kötü karakter olan Lizard yine o çizgi filmlerinde de konusu geçerdi. Bkz.: 1–2
(daha&helliip;)
Yine güzel bir sergi tanıtımı yapıyor olmanın heyecanıyla başladım yazmaya. Bir ay önce Oğuz Haksever'in NTV'de yer alan Bugün / Yarın adlı programında tanıtımını izlediğim The Great Masters sergisini bugün…
Daha önceleri televizyon ve sinemadaki başarılı oyunculuğuyla tanıdığım Günay Karacaoğlu'nun, dün akşam Kozyatağı Kültür Merkezindeki tek kişilik komedi oyunu "Basit Bir Ev Kazası"nı izledim. Uzun zamandır böylesine güzel bir oyun…
Bir önceki yazımda uzun yıllar takip ettiğim yazar ve çizer Galip Tekin'in hikayelerinden oluşan bir dizinin başladığını duyurmuştum. Bu yazımda da yine bir çizgi karakterin diziye uyarlandığı haberini vermek istiyorum.…
Dünyanın en büyük pompa ve pompa sistemleri üreticilerinden biri olan Wilo Türkiye, kuruluşunun 20. yılında fotoğraf dünyasına, düzenlediği 1. Ulusal Fotoğraf Yarışması ile destek veriyor. Su, hayattır. Yaşamın başladığı yer…