Merhabalar yaklaşık iki haftadır hiçbir şey yazamıyordum. Sadece siteye gelen yorumlara ve posta kutuma gelen postalara cevap yazabiliyordum. Başka sitelerde neler olup bitiyor çok fazla takip bile edemiyordum. Bugün fırsatını bulmuşken birkaç kelam edeyim dedim. Yazacak çok şey birikti aslında yılların eskitemediği not defterimde. Hızlıca yazayım o zaman. Geçen ay sitem sanal alemdeki 2. yılını […]
ABD’nin Washington D.C. şehrinde, bir metro istasyonu. Soğuk bir ocak sabahı, siyah tişörtlü ve beyzbol şapkalı bir adam gelir ve kutusundan kemanını çıkarıp sokakta çalmaya başlar. 45 dakika boyunca Bach çalan sokak müzisyeninin önünden, işe gitme saati kalabalığı olduğu için, hesaplamalara göre binlerce insan geçer. İlk üç dakika boyunca müzisyeni fark edip duraksayan sadece tek
Facebook‘a üye olan herkesin bildiği bir şey vardır: Gruplar. Hergün bir yada bir kaç tane gruba üye olmamız için arkadaşlarımız tarafından davet ediliriz. Önceleri grupların tek bir amacı vardı aynı düşünceye sahip kişileri bir araya getirmek. Sosyal bir ortam oluşturmak. Fakat zamanla bu enteresan bir hal almaya başladı. İş sosyal bir ortam oluşturmaktan ziyade tamamen
İki yıldır günlük tutmaktayım ve bu iki yıl içinde günlüğüme yazdıklarımı beğenen de oldu beğenmeyen de, tebrik eden de eleştiren de. Şöyle bir geçmişe bakıp hangi yazı daha çok okunmuş, hangi yazı daha çok yorum almış diye bir rapor hazırlamak istedim. Google Analytics‘ten aldığım 2008 raporu şöyle: Yaklaşık 500.000 ziyaretçinin ziyaret ettiği günlüğümde 1.850.000 sayfa
Yeni bir yıla girdiğimiz ilk zamanlar hepimiz yeni yılın hayatımıza neler katacağını yada neler götüreceğini merak ederiz. Bunun için iyi niyetlerde bulunuruz sevdiklerimiz için. Bir de hayal kurarız. Bu yıl çok farklı olacak. Bu yıl şu şu hataları yapmayacağım yada bu yıl kesin şunu yapacağım gibilerinden. Taylan göndermiş sağolsun. Ben de 2009’da mutlaka yapacağım dediklerimi
